Dün Ali Nesin, egitimpedia’daki söyleşisinde https://www.facebook.com/egitimpedia/videos/1776967268994888/, çocuklara matematik nasıl öğretilir sorusuna şu tür bir yanıt verdi: Soyut düşünme becerisi gelişmeden, ispata dayalı matematik öğretilemez. Bu yüzden ilkokulda soyut matematiği öğretmek doğru olmaz. Fakat ileriki yaşlarda matematik yapabilmek için, en çok gereken beceri konsantrasyondur. Dolayısıyla, konsantrasyon nasıl öğretilebilir, ona bakmalı.

Konsantrasyonun sabretme, merak, dikkatini yönetebilme gibi becerilerle beraber gelişebileceğini zannediyorum. Ali Nesin’in soyut düşünmeyle ilgili fikirlerine de katılıyorum. Teorem ispatlamaya dayalı matematik ancak soyut düşünme becerisi geliştikçe, insanın zevk alabileceği bir şey. Öte yandan, ilkokulda daha somut matematiksel bulmaca ve problemlerle uğraşmayı da severdim diye hatırlıyorum. Fakat burada da önemli olan şey, Ali Nesin’in dediği gibi konsantrasyondu. Her matematiksel problem insanın ilgisini çekmez. İlgini çekmediği halde, kendini onu yapmaya zorlamak, faydadan çok zarar getirir; çünkü matematik becerisi zorla edinilebilecek bir beceri değil. Severek, merakla, içten yeşeren bir beceri.

Bu durumda, şöyle bir çıkarım yapabilir miyiz? Önemli olan konsantrasyonsa, çocukların aslında oyun oynamaları, onların uzun vadede matematik gibi soyut düşünme becerilerine katkısı çok olur. Çünkü çocuk oyun oynarken, tam konsantre olur. Madem ki, konsantrasyon becerisi de soyut düşünmeyi geliştirir; o zaman bırakalım keyifle oyun oynasınlar. Oyun ve diğer zevkli faaliyetler, boşa geçirilen zaman değil, bilakis teorik düşünme eğitiminin bir parçası olur.

İngilizce En Etkili Nasıl Öğrenilir yazısında, İngilizce öğrenmek için İngilizce ders kitaplarından ders çalışmak yerine, insanın zevk aldığı konularda okuma yapmasının çok daha etkili olduğunu kendi kişisel tecrübeme dayanarak iddia etmiştim. Bunun da aslında altında yatan faktör yine konsantrasyon. Zevk aldığınız bir konuda İngilizce okuma yaparken kolaylıkla konsantre oluyorsunuz. Konsantre olduğunuz için de zihnin içindeki merak, öğrenme lezzeti gibi duygular tetikleniyor. Hem çok daha etkili bir şekilde öğreniyorsunuz, hem de öğrenmek başlı başına zevkli bir aktivite haline geliyor.